H77

Durum

Hymettus Dağı'nın eteklerindeki panoramik manzaralı bir yer ve görünüşe göre bir kaya tüm mimari müdahaleleri zorlayan etmenler ve bu, 314 Architecture Studio'nun bir sonraki işi için ideal bir seçenek olarak öne çıkıyor.

Çözüm

Sade ve keskin köşelerin minimalist bir karakterle harmanlandığı tasarımda, Japon kağıt katlama sanatı Origami'nin etkisi net bir şekilde hissediliyor. Yapı, bazı yerlerde evin içine giriyormuş bazı yerlerde taş düzlükler yaratıyormuş gibi görünen kayanın üstünde "hafifçe" duruyor. Dört kata ayrılan 300 m²'lik evin en üstündeki çatı katında master süit yatak odası bulunuyor. İki ara katta salonlar ve diğer yatak odaları, en altta da yardımcı alanlar ve otopark mevcut. Deniz ve dağ manzarası ve şehirle kırsal yaşam arasındaki flu sınırların yanı sıra Voula bölgesinin iklimi de son derece dışa dönük karaktere sahip bir yapının oluşturulmasına izin verdi. Bu karakteri, binanın biyoiklimsel karakterini güçlendiren hareketli alüminyum perde sisteminin koruduğu geniş çevre açıklıkları ile kendini gösteriyor. Alüminyum sistemlerine entegre edilen gelişmiş otomasyon mekanizmaları, mevsime uygun gün ışığı alıyor ve gölgelik alanlar yaratıyor. Dış ortamın minimal estetiği, iç mekana giriyor. Beyaz tonun hakim olduğu yapıda bazı nesne ve mobilyaların güçlü renkleri de dikkatleri çekiyor.